Haberlerde belki görmeyenler olmuştur.

Hesap ödemeyen kaymakam olayını kısaca hatırlatayım

Bir ilçe kaymakamı bir restorana gidiyor

Yiyip içiyor. İş hesap ödemeye gelince yemekleri beğenmediğini ifade edip hesap ödemeden çıkıp gidiyor

Sonra olay duyuluyor

Kamera kayıtları ile birlikte hadise

Ulusal medyada yer alıyor

Kaymakam bey hakkında soruşturma açılıyor

Kaymakam bey restoran sahibinden iki kere özür diliyor

Uşak Valisinin olayı ise kısaca şöyle

Bir yazıda Uşak valisi Turan Ergün’ün bir köyde bir vatandaşa koyun sözü verdiği ve yerine getirilmediği dile getiriliyor

Vali bey otuz gün kılını kıpırdatmıyor

Konuyu incelemiyor, araştırmıyor ama bunu yazan gazeteciye çok kızmış olmalı ki

Bir okul ziyaretinde konuyu gündeme getiren gazetecinin karşısında olduğu kulağına fısıldanınca

Gazeteciyi şık olmayan şekilde sorgulamaya çalışıyor.

Sonra haber sitesinde kendisine söz verildiğini iddia eden vatandaşın videoları yayınlanıyor

Vali bey yine kılını kıpırdatmıyor

Ne gazeteciden ne de vatandaştan özür dilemiyor

Olay yerel bazda kalıyor

Vali hakkında soruşturma falan açılmıyor.

Uşak valisinin olayı da bu şekilde

Şimdi iki farklı olayı mukayese edelim, karşılaştıralım

Biz soruları soralım siz kendinizce doğru olan cevabı seçin

İki olayda da keyfi bir davranış var mı? Yok mu?

İki olayda da sorumsuzluk var mı? Yok mu?

İki olayda da devletin itibarını sarsıcı hal ve davranış var mı? Yok mu?

İki olayın da kökeninde makam ve güç zehirlenmesi var mı? Yok mu?

İkisinde de karşısındakileri küçük görme duygusu var mı? Yok mu?

Uşak valisinin olayı kaymakamın ki gibi ulusal medyaya yansısaydı

Vali bey özür diler miydi? Dilemez miydi?

Vali bey hakkında soruşturma açılır mıydı? Açılmaz mıydı?

Bu yaşanılanlardan sonra kaymakam beyin de vali beyin de yerlerinde görev yapmaları doğru mu? Yanlış mı?