Türkiye’de futbol bir kez daha topun değil, iddianın oynandığı bir oyuna dönüştü. Meğer hakemlerin çoğu “VAR odasından çıkıp bahis sitesine girmiş” deniliyor! TFF’nin açıklamasına göre profesyonel liglerde görev yapan 571 hakemden 371’inin bahis hesabı, 152’sinin de aktif bahis geçmişi bulunmuş. Yani sahada düdük çalanlar, aynı anda telefonda oran kovalıyormuş!
Artık şu cümleyi gönül rahatlığıyla kurabiliriz:
“Futbolu bahis bozmamış olabilir ama bahisçiler futbola epey motive olmuş.”
Bu haber neden şimdi çıktı?
Herkes aynı soruyu soruyor: “Bu olay yeni mi, yoksa biri fişi yeni mi çekti?”
Yıllardır futbol kamuoyunda konuşulan şey şimdi birdenbire patladıysa, ya “temizlik” zamanı geldi ya da birileri “tozu başka yere süpürme” peşinde.
Ne olursa olsun, ortada bir “VAR müdahalesi” olduğu kesin: Görüntü geç geldi, pozisyon uzun sürdü ama sonunda bayrak kalktı.
Futbola siyaset girerse…
Bizim ülkede futbola siyaset girmedi, adeta stadyumda loca aldı.
Hakem atamalarından yayın ihalesine, tribünlerden federasyona kadar herkesin bir “favorisi” var. Futbol artık topun değil, torpilin döndüğü bir oyun gibi.
Eskiden “hakemler taraf tutuyor” denirdi, şimdi “hakemler oran tutuyor” diyoruz.
Bir fark var tabii: Eskiden 1-0 biterdi, şimdi 1.70 oranla biter.
Taraftarlara düşen görev
Taraftar olarak sakin olmak şart. Çünkü bu işin sonu kolayca kaosa döner. Gizli eller, gizli bahisler, gizli planlar…
Ama şunu da unutmayalım: Her şüpheli pozisyonda sahaya inen taraftar, aslında sistemin istediği şeyi yapıyor — kaos yaratıyor.
O yüzden en büyük tepkimiz, soğukkanlılık olmalı.
Yani sahaya değil, sisteme yüklenelim.
“Hakem kim atadı?” diye soralım, “bahis denetimi var mı?” diye sorgulayalım.
Unutmayın, adalet talebi de tezahürattır — sadece biraz daha sessiz bir türü.
Son düdük
Futbol artık sadece bir oyun değil; şeffaflık, güven ve adalet sınavı.
Ama yine de içimizde bir umut var. Belki bu skandal, o meşhur “temiz sayfa”nın ilk satırıdır.
Ve belki de bundan sonra hakem, VAR’a değil vicdanına bakar.
Bahis oranı değil, ofsayt çizgisi konuşulur.
Kim bilir, belki bir gün “Türkiye’de futbol temizlendi” diye bir başlık atarız.
Tabii o güne kadar biz yine tezahüratımıza devam edelim:
“Hakem maaşını biz mi veriyoruz?” değil,
“Hakem adaletini kim veriyor?” diye soralım.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet ÇANAK
Hakemler Var’mış Da, Biz Mi Yokmuşuz?
Türkiye’de futbol bir kez daha topun değil, iddianın oynandığı bir oyuna dönüştü. Meğer hakemlerin çoğu “VAR odasından çıkıp bahis sitesine girmiş” deniliyor! TFF’nin açıklamasına göre profesyonel liglerde görev yapan 571 hakemden 371’inin bahis hesabı, 152’sinin de aktif bahis geçmişi bulunmuş. Yani sahada düdük çalanlar, aynı anda telefonda oran kovalıyormuş!
Artık şu cümleyi gönül rahatlığıyla kurabiliriz:
“Futbolu bahis bozmamış olabilir ama bahisçiler futbola epey motive olmuş.”
Bu haber neden şimdi çıktı?
Herkes aynı soruyu soruyor: “Bu olay yeni mi, yoksa biri fişi yeni mi çekti?”
Yıllardır futbol kamuoyunda konuşulan şey şimdi birdenbire patladıysa, ya “temizlik” zamanı geldi ya da birileri “tozu başka yere süpürme” peşinde.
Ne olursa olsun, ortada bir “VAR müdahalesi” olduğu kesin: Görüntü geç geldi, pozisyon uzun sürdü ama sonunda bayrak kalktı.
Futbola siyaset girerse…
Bizim ülkede futbola siyaset girmedi, adeta stadyumda loca aldı.
Hakem atamalarından yayın ihalesine, tribünlerden federasyona kadar herkesin bir “favorisi” var. Futbol artık topun değil, torpilin döndüğü bir oyun gibi.
Eskiden “hakemler taraf tutuyor” denirdi, şimdi “hakemler oran tutuyor” diyoruz.
Bir fark var tabii: Eskiden 1-0 biterdi, şimdi 1.70 oranla biter.
Taraftarlara düşen görev
Taraftar olarak sakin olmak şart. Çünkü bu işin sonu kolayca kaosa döner. Gizli eller, gizli bahisler, gizli planlar…
Ama şunu da unutmayalım: Her şüpheli pozisyonda sahaya inen taraftar, aslında sistemin istediği şeyi yapıyor — kaos yaratıyor.
O yüzden en büyük tepkimiz, soğukkanlılık olmalı.
Yani sahaya değil, sisteme yüklenelim.
“Hakem kim atadı?” diye soralım, “bahis denetimi var mı?” diye sorgulayalım.
Unutmayın, adalet talebi de tezahürattır — sadece biraz daha sessiz bir türü.
Son düdük
Futbol artık sadece bir oyun değil; şeffaflık, güven ve adalet sınavı.
Ama yine de içimizde bir umut var. Belki bu skandal, o meşhur “temiz sayfa”nın ilk satırıdır.
Ve belki de bundan sonra hakem, VAR’a değil vicdanına bakar.
Bahis oranı değil, ofsayt çizgisi konuşulur.
Kim bilir, belki bir gün “Türkiye’de futbol temizlendi” diye bir başlık atarız.
Tabii o güne kadar biz yine tezahüratımıza devam edelim:
“Hakem maaşını biz mi veriyoruz?” değil,
“Hakem adaletini kim veriyor?” diye soralım.